Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin, ekli tapu kaydından anlaşıldığı gibi hissedarı olduğunu ——– ili, ——– ilçesi, ——– Mh., ——– Cad., ——– Ada, ——– Parsel,———, 310 m2,——– ili, ——– ilçesi, ———- Mh., ———- Cad., ——— Ada, ——— Parsel, ———, 310 m2,——— ili, ——— ilçesi, ——– Mh., ——- Cad., ——- Ada, ——— Parsel, ———–, 310 m2, ———– apartman niteliğindeki gayrimenkulü sermaye artışında kullanılmak üzere şirkete sermaye olarak koyacağını, TTK 343. Maddesinde “- (1) Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı,tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular (…)(1) ve menfaat sahipleriitiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir. ” olduğunu, bu madde geregince ayni sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu gayrimenkullerdeki ———- Hissesi için mahkemeden değer tesbiti talebinde bulunma zarureti hasıl olduğunu, ——— ili, ———- ilçesi, ———- Mh., ———– Cad., ———- Ada,———- Parsel, ———-, 310 m2, ——— ...... ...... ...... / ...... ......