ÖZET: Davacı, hükmen tescil yoluyla kazandığı mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, tüm delilleri toplayıp davayı karar aşamasına getirdikten sonra ana taşınmazın ifrazından oluşan parsellerden 1013 ada 36 parselini elde tutup diğer parseller yönünden ayırma kararı vererek 36 parsel ile diğer her bir parsel bakımından ayrı ayrı davayı kabul etmiştir. İstinaf yoluna başvurulan bu kararın, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesince benimsenmesi üzerine temyiz edilmiştir. Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkının en önemli unsuru olarak belirlenmiştir. Özetle, davanın bütünü yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bağımsız dava niteliğine bürünen davanın değer bakımından temyiz kesinlik sınırı altında bırakılmıştır. |
1. Hukuk Dairesi XXX/XXX E. , XXX/XXX K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı …, hükmen tescil yoluyla kazandığı mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmış, 382 parsel sayılı ana taşınmazın ifrazıyla meydana gelen ve davalı adına yolsuz tescil suretiyle oluştuğunu ileri sürdüğü taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Belediye, iddianın yersiz olduğunu belirtip ...... ...... ...... / ...... ......