İhale ile Satın Alınan Taşınmazın İmar Durumunun Hatalı Gösterildiği İddiası

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/7044 E. ve 2022/1924 K. sayılı kararı, taşınmaz alımında imar planında yer alan bilgilerin yanlışlığına dayanarak açılan tazminat davalarında önemli bir içtihat oluşturmaktadır.

Somut olayda, davacı şirket, bir kamu ihalesi sonucunda satın aldığı taşınmazın imar planında “konut alanı” olarak gösterildiği belgelerine güvenerek ihaleye katılmış, ancak sonrasında taşınmazın aslında “belediye hizmet alanı” olduğunu öğrenmiştir. Bu fark, taşınmazın değeri açısından önemli bir kayıp doğurmuştur. Davacı, bu nedenle maddi tazminat talep etmiştir.

Yargıtay, Borçlar Kanunu’nun 198. maddesine dayanarak taşınmaz alımlarında da alıcının malı teslim aldıktan sonra derhal inceleme yapması ve ayıbı tespit etmesi halinde bunu satıcıya hemen bildirmesi gerektiğini vurgulamıştır. Eğer ayıp daha sonra ortaya çıkarsa, bu durumda da gecikmeksizin bildirim zorunluluğu bulunmaktadır. Tacir olan alıcının, basiretli bir iş insanı gibi davranarak bu tür araştırmaları yapması gerektiği kabul edilmektedir.

Kararda, taşınmazın ayıplı olduğu kabul edilmekle birlikte, alıcının ayıbı zamanında ihbar etmediği gerekçesiyle tazminat talebinin reddi doğru bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesinin yanlış kanuni gerekçesi ise düzeltilerek karar onanmıştır.

Hüküm Cümlesi:
“Taşınmazın imar planındaki niteliğinin belediye hizmet alanı olmasına dair ayıbın BK m.198 uyarınca derhal ihbar edildiği ispatlanamadığından, bölge adliye mahkemesince bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekir…”

Kararın Künyesi:
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 07.03.2022 Tarih, 2021/7044 E., 2022/1924 K.

Bu karar, taşınmaz alımında imar durumu gibi resmi bilgi ve belgelerdeki hatalara dayanarak yapılacak tazminat taleplerinde, alıcının ihbar yükümlülüğünü zamanında ve belgeye dayalı şekilde yerine getirmesinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir