İşe iade davası devam ederken işçilik alacakları davası açılabilir mi?

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2013/3690 E. ve 2013/17646 K. sayılı kararı, işçilik alacaklarına ilişkin davaların hangi koşullarda açılabileceğini netleştirmesi açısından önemli bir içtihat niteliği taşımaktadır.

Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarını talep etmiştir. Ancak aynı zamanda, işten çıkarma işleminin geçersizliğini ileri sürdüğü bir işe iade davası da açmış durumdadır. Yerel mahkeme, işe iade davasının sonucunu bekledikten sonra işçinin bazı taleplerini kabul etmiştir.

Ancak Yargıtay, işe iade davası devam ederken feshe bağlı tazminat taleplerinin (kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti gibi) dava konusu yapılamayacağına dikkat çekmiştir. Çünkü işe iade davası süresince iş sözleşmesi askıda kabul edilmekte ve bu süre içinde iş ilişkisinin sona erip ermediği kesinleşmemiş olmaktadır. Bu nedenle, henüz feshin geçerliliği yargı kararıyla belirlenmeden yapılan tazminat talepleri usul yönünden reddedilmelidir.

Yargıtay bu gerekçeyle yerel mahkeme kararını bozmuştur. Bu karar, uygulamada işçilik alacaklarına dair davaların açılmasında dikkat edilmesi gereken önemli bir sürece işaret etmektedir: İşe iade davası sonuçlanmadan kıdem ve ihbar gibi feshe bağlı alacakların talep edilmesi mümkün değildir.

Hüküm Cümlesi:
“İşe iade davası süresince iş sözleşmesi askıda olmakla bu dönem içinde feshe bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine yönelik alacaklar istenemeyeceğinden mahkemece bu alacaklar yönünden dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle usulden ret kararı verilmesi yerine işin esasına girilerek söz konusu alacakların hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

Kararın Künyesi:
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2013/3690 E., 2013/17646 K., Karar Tarihi: 10.06.2013

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir