ÖZET: Davacı, hükmen tescil yoluyla kazandığı mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın bir bütün olarak ele alınıp yargılamasının yapılmış ve tüm delillerin toplanmış olmasından sonra, HMK’nın 167. maddesinin birinci fıkrasında değinilen “yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak” amacıyla taşınmazlar hakkında ayırma kararı verilmiştir.
Somut olayda davanın bütünü yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde ayırma kararı verilip her bir parsel hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA karar verilmiştir. |
1. Hukuk Dairesi XXX/XXX E. , XXX/XXX K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı …, hükmen tescil yoluyla kazandığı mülkiyet hakkına dayanarak eldeki davayı açmış, 382 parsel sayılı ana taşınmazın ifrazıyla meydana gelen ve davalı adına yolsuz tescil suretiyle oluştuğunu ileri sürdüğü taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Belediye, iddianın yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi, tüm delilleri toplayıp davayı karar aşamasına getirdikten sonra, ana taşınmazın ifrazından oluşan parsellerden 1013 ada 36 parseli ...... ...... ...... / ...... ......